Sevgili dostlar ve Yoldaşlar!

 Sosyalist Ozanlar Birliği ismi altında bir Web sitesi kurmuştuk ve orada şöyle bir tartışma açmıştık” halk ozanı sosyalist olmalımıdır? Olursa neden olmalıdır?” diye. Bu tartışmamıza çoğu ozan dostumuz katkı koydu ve bir veya iki kişi dışında hepsi olumlu şeyler söyledi. Öyleyse, bunu ete kemiğe büründürüp gerçekleştirmek amacıyla böyle bir birlik kurmak istiyoruz, siz, sosyalist düşünceyi benimseyen dostların da katılımı ile çünkü birliktelikler günümüzde daha da ihtiyaç haline gelmiştir.

                Sevgili Dostlar ve yoldaşlar!

Bu günlerde böylesine örgütlülüğe daha çok ihtiyacımızın olduğunu hepimizde hissediyoruz. Peki, neyi bekliyoruz? Diye düşünüyorum.

Devlete hükümet edenlerin, eğitimden tut her şeyi ortaçağ karanlığına doğru götürürken, biz sosyalistler ve ilericiler ile bir hesaplaşma içine girmişken, halkın öncülüğünü üstlenmiş, onun gözü, kulağı olmuş ozanlar neyi bekliyoruz. Haniya halkın ozanıydık.

  Bunlarda yetmiyormuş gibi kendine halk ozanıyım diyen bir kısım insanlar halkına öncülük edeceğine, bazı yöneticilerin evlerinin önünde sazları eşliğinde methiyeler düzerek devletin ve yöneticilerinin borazanlığını yapıyorlar. Hani halk ozanıydı bunlar.(tabii bize göre ozan olamaz onlar.)

 Dostlar, yoldaşlar!

1970 yıllarda devletin borazanlığını üstlenmiş, gerici ve yobazların katıldığı Konya âşıklar bayramına karşı Âşık İhsani önderliğinde Devrimci Ozanlar derneği kurulmuştu. O günlerin şartlarında iyide mücadele ettiler. Devrimci kimlikleri ile saflarını belirleyip düzene karşı başkaldırdılar. Öyleyse bu günde o gündür, birliğimize can verip yol haritamızı çizmeliyiz.

Gelin birlik olalım, zoru da kolay kılalım.

 

Yusuf Ter
Komünist Ozan Kul Sefili

                                                                                                                                                                                     

 

   

Halkın ozanı Sosyalist Olmalımıdır?

Olur ise, neden sosyalist olmalıdır?

 

Şafak Altun (Almanya)‚Şafak Altun anlatamam halimi
Bağladılar tutamadım dilimi
Mazlum halk dediğim buldu zalimi
Getirdi başıma başman eyledi‘
 
Halk Ozanı,  halka ihanet  edemez,  namert  değil, çıkar peşinde koşmaz,merttir.
Halk Ozanı her zaman, her yer, her şart ve koşulda popilist değil, halkçıdır.
Halk Ozanı milliyetçi değil yurt severdir.
Halk Ozanı çalık, pısırık değil bilakis, çevik, atılgan ve yiğittir.
Halk ozanı ırkçı değil  humanisttir.
Halk Ozanı gülü ve güzeli sever, aşıkdır,  sevecendir.
Halk Ozanı, dinci, yobaz değil, kadın erkek eşitliğini savunur, özgürlükçü, laiktir.
Halk Ozanı,  bülbülü, ceylanı, öküzü de sever, hayvan severdir
Halk Ozanı, zalimlere karşı mazlumların yanında yer alır, üç maymunu onaylamaz bilakis isyancıdır.
Halk Ozanı, dağıtıcı, bölücü ve parçalayıcı değil, bilakis birleştirici, bütünleyicidir.
Halk Ozanı, adaletsiz değil, temel hak ve hukuktan yanadır, eşitlikçi, hakçı ve adildir.
Halk Ozanı doğayı, havayı, suyu, toprağı sever korur ve onlarla konuşur, dilleşir, doğacıdır.
Halk Ozanı emek ve emekçileri  sever,  onlara yoldaş olur, sosyalisttir.
Halk Ozanı yeni ve yenilikleri sever, tutucu ve bağnaz değil, ileri ve devrimcidir.
Halk Ozanı, mücadelesini türküleriyle yapar, savaşlara karşı barış için mücadele eder ve barışçıdır.

 OZAN

Adın ozana çıkarsa
Ozan halkın mert tarafı
Zalimlere karşı çıkmış
Mazlumların sert tarafı

 

 

Ozan bey atına binmez
Ozan olan yoldan dönmez
Ozanın ışığı sönmez
Aydınlatır dört tarafı

 

Ozan aklın çalıştırır
Okur kendin geliştirir
Ozan daim eleştirir
Toplumda namert tarafı

 

Ozanın yönü bellidir
Ozan halkın taa kendidir
Onun dili ve telidir
İnsan olmak alt tarafı

 

Ozanlar korkmaz ölümden
O nefret eder zulümden
Korkusu yoktur zalimden
Bu misyonun şart tarafı

 

İnsanlığa hizmet etmek
Hakikat yolunu gütmek
Gönüllere girip yatmak
Buda işin virt tarafı

 

Şafak Altun ahvalimiz
Bilenler bilir halimiz
Daim iniler telimiz
Hacı Bektaş yurt tarafı


Ozan Sinem Bacı(İstanbul)Değerli meslektaşım Kominist ozan ve tüm dostlar sizlerle ve sayfanızda olmaktan onur duydum.İlkelerinden ödün vermeyenler ikili oynamayanlar ve yalakalık yapmayanlar halkın yanında ,haklının yanında olan milliyetçi değil Devrimci olduğunu ve koministliğinden gocunmayan yiğit insanların olduğu mekan ve yerlerde olmak beni ancak mutlu eder. Bir ABD 'li Prof bana şu soruyu sormuştu ülkenizde Aşık ve ya ozan hep solcu gibi bir soruydu. Hayır değil sağcısı da çok dediğim zaman şok olmuştu.Ozan hiç( SAĞCI) olur mu olamaz ki ?Not:Bazı kişiler yumuşak yaz solculuk zamanı geçti devrimçilik bitti diyenlere ne demeli.Sömürü,Adaletsizlik,Hukuksuzluk,Zulüm, Vahşet ,Savaş bunlarda bitti mi..

Fezali Baba(Hacı Cırık)  (Almanya)  Halk Ozan ve şairleri komünist olmalımı? Halk ozan ve şaiirleri var olan her şeyin gerçeğini gören .duyan. ve onu dile getiren gerçeklerin teorisyenidir.Yani Karlmarks.a benzetmek daha doğru olur kanısındayım.Birde bu teoriyi harekete geçiren ve o teoriyi geliştiren Engels.Lenin. Mao ve digerleri gibi halk devrimcileri görevinide yerine getiren.de diye niteliye biliriz.Bu anlatmaya çalıştığım yolun aşamalarını görerek hayatını yaşayan bu insanlar gerçek halk şaiir ve ozanlarıdır.
 

Ozan Şahturna(Almanya )Aydınlanmanın, Fransız Devrimi'nin eşitlikçi ideallerinin ve en­düstrileşme sürecinin ürünü olup, sömüren sınıf ya da sınıfları tasfiye ederek, insanın insan tarafından istismar edilmesinin önüne ‘geçmeyi, toplumda bireyler arasında karşı­lıklı bir işbirliği ve yardımlaşma yaratmayı amaçlayan ve üretim araçlarının ortak mülki­yetiyle belirlenen toplumsal sistem. Bu ana tarif üzerine ozanın işlevi, yapıtlarının pusulası belli olur. Lafızda değil, somutda ozanı tarif eden bir eserimle konuyu genişletelim dostlar.

Ozan Susmaz taviz vermez faşizme

Gerçekler söylenir ozan dilinden
Bahsetmez sadece bülbül gülünden
Durmadan ilerler devrim yolundan
Ozan susmaz taviz vermez faşizme

İşçi köylü olur, ozanın derdi
Sınırsızdır fikrii, her taraf yurdu
Dönemez yolundan yiyidin merdi
Ozan susmaz taviz vermez faşizme

Şahturna ozandır verir savaşlar
Yaşamak ne güzel şey be gardaşlar
Özgürlüğe uçar turnalar, kuşlar
Ozan susmaz taviz vermez faşizme
 
Dostlar, ‘ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’ misali; yakıcı gerçekler karşısında ağzımıza fermuar çekerek büzülmedik salyangozlar misali...
Çağımızda, en çok gereksinimi duyulan,’Sevgi, hak-adalet-paylaşım...Onur, bağımsızlık, özgürlük, dostluk ve barış’ gibi kutsal kavramların salt soyut lafazanlığını yapmadık. Aynı zamanda Yaşatma mücadelesini verdik anti-emeperyalist, özgürlük  ideallerinde ve bu ulvi kavramların bileşkesi olan Sosyalizm olgusunu yapıtlarımızda ve daha önemlisi mücadelelerimizde yaşattık ’yaşayamadığımız memleketimizde’, onurunu korumağa çalışan zor dönemin bir elin parmağını geçmeyen Ozanları olarak nakşettiğimiz yapıtlarımız, Umut, Özgürlük, Emek ve Barış  türkülerimiz, enel Hak  deyişlerimiz ve en önemlisi de ödediğimiz ağır bedellerimiz tanıktır... Şimdi, Saz-Söz ve Öz diyerek, kültür-sanat ve dostluk bahçemden bir demet türkü, şiirimle süsleyelim temamızı. 

Tanıktır Türkülerimiz...
Anadolu’mdan beslenir
Ovadan dağa yaslanır
Bütün dünya’ya seslenir
Tanıktır türkülerimiz

‘Barış türküsü’nün dili
Dostluk bahçesinin gülü
Kerem’le-Aslı’nın külü
Yanıktır türkülerimiz

 

Allı turnam kanat açar
Katar katar dosta uçar
Karanlığa ‘ışık saçar’
Ayıktır türkülerimiz

 

Yunus-PirSultanlar ezel
Umudu ‘sevdası’güzel
Deyiş,barak,hoyrat,gazel
Yayıktır türkülerimiz...

 

Sevdasını etmez Pazar
Türkülerle tarih yazar
Ummanı deryayı gezer
Kayıktır türkülerimiz

ŞahTurna çiçekler takar
İnsan yakmaz‘deyiş yakar
Fırat,munzur coşkun akar
Kanıktır Türkülerimiz, Tanıktır-Yanıktır Türkülerimiz, !

Sevgili Canlar, evet Yanıktır türkülerimiz, ‘Tanıktır , sanktır türkülerimiz’...İnsan yakmadık, can yıkmadık....Maşukların, yavukluların ellerine kına yakar gibi, ezgiler-türküler  yaktık...

 

İnsanca yaşamak için

Verdiğimiz mücadele
İnsanca yaşamak için
Yürüyoruz hep el ele
İnsanca yaşamak için

Sen çalışın patronlar yer
Aç gözünü gerçeği gör
Sınıfının savaşın ver
İnsanca yaşamak için

Şahturna’yım yaratırız
Karanlığı karartırız
Aydınlığı yaratırız
İnsanca yaşamak için

 

SINIRSIZ DÜNYA İSTERİM! (BARIŞ ANASI Şahturna)

Dar çatı altına sığınamam ben
Duvarsız, ÇATISIZ Dünya isterim
Dar kalıp, dar fikri savunamam ben
Sınırsız, KATISIZ dünya isterim

Acı olan ağız dudak ballansın
Mavi, yeşil, beyaz, sarı allansın
Dünyada bir tane bayrak sallansın
Doğusuz BATISIZ Dünya isterim

Kültürler arası köprü kurulsun
Akan kan bulanık sular durulsun
Silah deposuna kilit vurulsun
Senetsiz TAPUSUZ Dünya isterim

Kirli savaş, kirli doğa pak olsun
Karanlık dünyalar aydın ak olsun
Halklar kucaklaşsın, paylar hak olsun
Sürgünsüz, TABUSUZ Dünya isterim

Şah Turna barış tohumu ekilsin
Suçlular Mansur darına çekilsin
Silahlar yok olsun, surlar sökülsün
Gümrüksüz KAPISIZ Dünya isterim!...

Alnım açık yüzüm ak dolaşırım

Yıllar yılı mücadelem içinde
Alnım açık yüzüm ak dolaşırım
Kervanım var ezilenin göçünde
Alnım açık yüzüm ak dolaşırım

Zalimlerin kağnısına binmedim
Saç ekmeği gibi yanıp dönmedim
Onur şerefimden ödün vermedim
Alnım açık yüzüm ak dolaşırım

Şahturna’yım tarihlerden bir örnek
Doğru söyleyene hükümler vermek
Biliyorum suçum doğru söylemek
Alnım açık yüzüm ak dolaşırım..

DEMOKRASİ ŞEHİTLERİ, ÖZGÜRLÜĞÜN YİĞİTLERİ...

Deniz, İbo verdiler ser
Mahir İnan Sinan'lar er
Yusuf Ulaş Mazlum Anter
Özgürlüğün şehitleri
Demokrasi Yiğitleri

Halklar size açar kucak
Yankılanır köşe bucak
Mumcu Hasret Hasan Ocak
Demokrasi Şehitleri
Özgürlüğün Yiğitleri

Ezilen Mazlum kesimi
Seslere kattım sesimi
Taylan Göktepe Nesimi
Özgürlüğüm Yiğitleri
Demokrasi Şehitleri

Şah Turna Yılmaz'lar yitmez
Böyle gelmiş, böyle gitmez
Adları saymakla bitmez
Demokrasi Şehitleri
Özgürlüğün Yiğitleri!...

Geçmişden günümüze bu ulu katarının sürdürücüleri Halk- Hak Ozanları (Ki, döneminin haksızlığa başkaldıran Ozanları olarak siyasi yörüngesinin ideolojik ve siyasi donanım olarak tam Sosyalist tahlil değerlendirmesine bakılmaksızın) Dadaloğlu, Pirsultan, Nesimi, Bedreddin v. değerlerimiz. Şair Nazım Hikmet, Ahmet Arif vb değerlerimizi sanat, şiir bahçemin gülleri olarak sevgiyle anıyorum…

SAZIM BENİ TANIR ANCAK!
Sözü gözyaşımla yudum
SAZIM beni tanır ancak
Direncim oldu umudum
İZİM beni tanır ancak

Sevdalının kuşu oldum
Hasretlerin düşü oldum
Yananın ateşi oldum
KÖZÜM beni tanır ancak

Zalimden de daha kara
Maskeli dostlardan yara
Belki ben göçtükten sonra
KIZIM beni tanır ancak

Bazen yazım bazen kışım
Yüreğimde hüzün hışım
Damla damla akan yaşım
GÖZÜM beni tanır ancak
Şah Turna’nın anlı ap ak
Ecel çiçek ömür yaprak
Bedenimi sarar toprak
TOZUM beni tanır ancak

 

Ozan ŞİAR Almanya )Üleşimin, pak sevgilerin, özgürlük ve kardeşliğin uzun meşakkatli yolunda, hoyratların batırdığı dikenlere katlanmak gerek!..Sevgi, paylaşım ve umut bahçesini sulamamız gerek, aşta, işte ve sevişte. Ki, sürsün erek. Karanlık gönülleri fetheden özgürlüğe susamış güller vakitsiz solmasın, umudumuz-utkumuz boynu bükük kalmasın... Biliyoruz ki, yer küremizde dikensiz gül bahçesine ulaşmak; ancak masallar ülkesindedir...

 Konumuza değinirsek, önce kısaca Sosyalizmin ne olduğuna baktığımızda, ansiklopedik olarak; Sosyalizm (ya da eski adıyla iştirâkiyye - katılımcılık) diğer bir anlamıyla Toplumculuk, iktidar ve üretim araçlarının halk tarafından kontrol edildiği bir toplum fikrine dayanan düşünce sistemidir. Daha da sayfalarca, hatta kitaplar dolusu uzatmak mümkündür Sosyalizm tarifini.

Bu özlü tarifden hareketle sanatı ve sanatçıyı, öznelde Ozanı  inceledğimizde, gerçek Ozanlık vasıflarına uygun kimlerin ozan olduğu ya da salt kuru söylemden öte geçerek yeri geldiğinde bedeller pahasına kimlerin gerçek Ozanlığa evrildiğini görmek gerek. Ki, zaten bu alanda objektif çalışmaları araştıramclar yazdı çizdiler ve devam ediyor kapsamlı çalışmalar . Ayrıca, halkın gönlünde yer etmektedir, gerçek ozan olanla, salt çalıgıcı, çığırıcı düzeyinde kalanların ayırdacına varılmakatdır gayri hak bilinçlendikçe, kültür, siyasi düzeyde gelişmeye paralel olarak. ...Sosyalizme adanan yürek, sanat erbabı donanımlı mücadele türkülerinin, haykırış direngenliğinin yanısıra, İnsanı insan eden başka güzel ögeleri de esas almalıdır kanımca...

 Zira, sevgiye,dostluğa, erek ve yürek denizine açılmayanlar, ışığa akmayanlar; küflenir, yosun tutarlar. Dostlar, bilindiği üzere, yaşamın çeşitli alanlarında birçok tırmanış tutkusu vardır...

Sözgelimi ülkeleri işgal, talan-yalan ve dolan ile 'Havada bulup, tavada yiğenlerin saltanatında,

'at izi ile it izinin biribirlerine karıştırıldığı' isli-puslu ortamlarda. Şan, kirli şöhret, servet, iktidar vs. tırmanışı. Başkalarının sırtına basarak tırmanmak...

 

Doğada bitkilerin tırmanışı da keza İki çeşit: 1)Tutunduğu dalın suyunu, kanını emerek yükselenler. Yani, sülükler, asalaklar... inanç, memleket goygoycuları, fikir, zikir ve ideal rantçıları, bezirganları...

2)Birbirlerine sarılarak, destek alarak ve destek vererek yükselenler, tırmananlar... Tıpkı, sarmaşıklar gibi...Özgeci olabilmek, yek diğeri ile haldaş olabilmek, umutsuz yolcuya yoldaş misali, yarınlara muştu (müjde)timsali...

Aslolanı ve insani olanı yeğledik uzun soluklu sanat, kültür ve mücadele maratonumuzda; sarmaşıklar gibi diğerine sarılarak büyümek, gelişmek ve üleşmek adına, karanlıkların inadına!

'Emperyalizme Başkaldırı' başlığı ile örtüşen şiirimde nakşettiğim bir eserimi sevgili şiir, türkü dostlarımızla üleşmek istedim...Esenliğin, yürekden damıtılan sevgilerin ve paylaşımın adına, karanlıkların inadına! Şiir ve türkü tadında kalın, umudunuz solmasın...
Sosyalist bilinçle ve reelde sosyalist yaşam biçimiyle bezenmiş bir Ozanlık, sanat ve edebiyat, mücadele kervanımızın devam dileğimle...Sosyalistçe selamlıyorumdostları, dünyamızı ve yaşamı güzel kılmak isteyen canları...

 

Şiir türkü tadında sevgilerimle...)))

 

MAZLUMLARA GÜNEŞ DOĞAR


Güneş ki doğu’dan doğar
Aydınlatır tüm DÜNYA’YI
Uyuyan dev göz’ün oğar
Deler geçer çelik YAYI

Mazlum insanlık gün görsün
Kendi yazgısını örsün
Hele uyansın görürsün
Van’ı, Hanyayı, KONYA’YI

Doğu, Orta doğu, Asya
Afrika, kaf’da, kafkasya
Silkin hele bırak yas ya
Şiar sevdamız Gün PAY‘I   

  

Dost Cemali Kabemizdir

Sevgi, Emek, Umut, Barış 

Dost cemali kabe´mizdir
Hac’ca gerek yoktur bizde
Sevgi oduyla yanarız 
Sac’a gerek yoktur bizde!

Sudan tatlı alın teri
Ölmeden öldük biz diri
İnsan dünyanın veziri
Taç’a gerek yoktur bizde
Nakarat:
Gün doğar güller al olur
Yaralı kuşa dal olur…
Dost sevdamızın şavkından
Ay hicap eder lal olur!

Güzel bir dünya kuralı
Olmasın renkler karalı
Dördü de tutsak yaralı
Sevgi Emek Umut Barış!

Şiar, zulmü zay ederiz
Karanlığı ay ederiz
Biri kırka pay ederiz
Aça gerek yoktur bizde...!
Nakarat...                           

 

ATEŞLERDE DANS ETTİK


Bir uyandık şafak tandı

Sevdamızda Canan can`dı

Pistimizde ‘alev’ yandı

Köz ATEŞLERDE dans ettik

 

Gece karanlığı yardık

Ölümü yaşamla kardık

Bedeni baruta sardık

Alev EŞLERDE dans ettik

 

Şiar aşkı verdik çarka

Bileğlendik, aktık ark’a

Biri böldük ona-kırk’a

Üçler-BEŞLERDE dans ettik!...

  Köz ATEŞLERDE dans ettik

ÜÇLER; BEŞLERDE dans ettik!...

  Ozan ŞİAR  Sanatçı, Yazar, Öğretim Görevlisi

www.siarcan.com

 

 

 

 

 

 Nihat Behram(İsviçre) Adı üstünde: Halk Ozanı. Tabiki ruhunu, düşünü, düşüncesini halktan emzirecek. Halkın acılarından, sevinçlerinden emzirecek. Halk düşmanlarına karşı halkın yanında saf tutacak. Mazlumdan, masumdan, mahsundan yana olacak. Yalnızlık uğultusuna, yoksulluk iniltisine, gurbet sızıltısına çığlık olacak. Adı üstünde: Halk Ozanı. Halkın omuzdaşı, yoldaşı, kardaşı, sırdaşı. Gerçek halk ozanı budur. Bu özellikleri taşımayan kişi ‘Halk Ozanı’ sıfatını taşımayı da hak etmez. Anadolu coğrafyası, bu özelliklerin simgesi halk ozanlarıyla doludur. Dadaloğlu, Köroğlu, Karacaoğlan, Pir Sultan, Yunus bu özelliklerin en yüce temsilcileridir. Sosyalistlik nedir? Zalime karşı mazlumun yanında saf tutmak, haksıza karşı haklının yanında saf tutmak, insanlık düşmanlarına karşı insanlığın yanında saf tutmak değil mi? Ozan bu özellikleri taşısın, varsın kendine sosyalist demesin. Bir şey fark etmez. Önemli olan halk ozanını halkın ozanı yapan özellikleri taşımaktır. Bu özellikleri taşımayanı da zaten halk kusar atar. Halk ozanının ölümsüzlüğü, halkın bağrında insanlığın özlemleriyle kök salmasına bağlıdır.

   İsmail Aydoğmuş(İstanbul) Öncelilke sorumuza başlamadan ozan kime denir bunu yanıtlamak gerekmektedir.
Ozan halkın dertlerini sorunlarını bilip onların çözümü için halka sazıyla sözüyle türküleriyle yol gösterendir. Ozan eşitlikten yana olan, paylaşımdan yana olan, gerçek adaletten yana olandır. Ozan akıl ve bilimi savunur; bu nedenle ozan aydınlanmadan yana olan, halkı aydınlatandır. Ozan sınıfsal sömürünün bir aracı olan savaşa karşı barışı, sevgiyi, dostluğu savunan, bu uğurda ölümü göze alandır.
Herkes güzel şiirler yazabilir bu yeterli değildir. Egemenlerin yani varsılların, kapitalistlerin eglencesi için şiirler üretebilir bir şair. Nedim gibi zevkü sefa edebilir. Onun sözleri ancak zenginin mezesidir.Nedim gibi kişiler bu nedenle ozan değildir. Çünkü savundukları toplumsal sistem eğemenlerin düzenidir. Ama sınıfsal olarak emekten yana olan halk ozanları sözleriyle toplumda eşitliği savunan bunun mücadelesini veren kişilerdir. Ozan halk mücadelesinin olduğu mevzide yerini alan kişidir. Ozan haksızlıklar karşısında hakla birlikte direnen kişidir. Emperyalistler karşısında ülkesinin bağımsızlığını, ülkesinin birliğini savunandır ozan. Bu bakışla halk ozanı söylediği türkülerle bulunduğu kitlenin bilinçlenmesine, doğru mücadele etmesine, mücadele azminin ve şevkinin yükselmasine çalışan kişidir. Ozanın yeri sınıf mücadelelerinin olduğu grev yerleri, direniş çadırları toplumsal etkinliklerin yaşandığı yerlerdir. Her şiir yazıp saz çalan ozan değildir.Ozanın aynı zamanda haksızlıklara direnen biri olması gerekir. Pir Sultan Abdal gibi Köroğlu, Dadaolğlu gibi Mahzuni şerif gibi, İhsani gibi..Ozanlar yıllarca bu mücadeleyi feodal şartları gereği eğemenlere bayrak açan inanç yolları içerisinde sürdürdüler. Bu yolla halen süren mücadele sınıfsal temellere oturarak sınıfsal mücadeleyle birleşerek devam etmektedir. Çağıızda bu mücadele son elli yıldır sınıfsal bilinçle ve çağın gerektirdiği hedeflerle bütünleşmiştir. Ozan zaten sosyalizmden yana olan sınıfsız toplum düzenini savunan devrimci kişidir. Ötekilerine mahalli sanatçı yada saz sanatçısı derler.
Yunus'un bir sözüyle bağlamak istiyorum.

"Bir bağ ki viran ola
İçi dikenle dola
Ayıklamak neylesin
Od ile yanmayınca"
Burada da anlatıldığı gibi düzen kirlenmiştir "diken doludur" pansuman tedbirlerle düzelecek gibi değildir. Top yekün değişim gerekmektedir. Ozanın bu hedefi bugün de geçerlidir. Bir devrim gerekmektedir. Bu devrimci mücadelede ozanlar yerlerinde durmakta ve halkla birleşmenin uğraşını vermeye devam etmektedir.  

 Komünist Ozan Kul Sefili(İstanbul)Adı üstünde halkın ozanı, hiç kendini halkından soyutlamış halkın ozanı olur mu? Ya da içinden çıktığı halkına tepeden bakan, kendini onun üst sınıfında gören halkın ozanı sayılır mı? Bunların cevabı tabi ki hayır. Halkın ozanı en önce halkını iyi tanımalıdır. Örfünü, âdetini, üzüntüsünü, sevincini iyi tahlil edip dizelerinde paylaşıp ortak olmalıdır. Yani kısacası Üstadımız Pirsultan olunmalıdır. Halk için ölümden bile geri durmayan.

Pirsultan nasıl ki Osmanlının feodal yapısına başkaldırdı ise, Bu gün ki halkın ozanı da azgın canavar Kapitalizme başkaldırmalıdır. Bunu yapmak içinde sınıf karakterini iyi bilmelidir. Kendi sınıfını iyi bilmelidir. Halkın mutluluğunun hangi sistemde olduğunu iyi bilmelidir. Bunları bilirken de örgütlü yaşamdan ve örgütlü mücadeleden kopmadan halkının aş, ekmek, kısacası emek mücadelesinde de önde olmalıdır. Bütün bunları kendinde barındıran bir ozan safını da belirlemiş olur. Yani sosyalizmi benimsemiş olur. Sosyalizmi benimsemeyen hiçbir ozan halkı için yukarıda saydıklarımızı yerine getirmez ve de getiremez.

 Kısacası Halkın ozanı Sosyalist olmalıdır ki halkına gerçek anlamda öncü olsun.

 İbrahim Gençsoy(İstanbul)Halkın Ozanı sosyalist olmalımıdır; Halkın ozanı olmak için, halktan yana, haklıdan yana, emekçiden, üretenden, üretileni eşit paylaşımından yana olmalıdır. Halkın ozanı; halkının dertlerini dile getirmeli, yol gösterici, doğruları savunan olmalıdır. Ucunda zindan da olsa yağlı urgan da olsa doğruları haykırmalı, halkını aydınlatmalıdır. Sömürüye, faşizme, düzene karşı olmalı, haklının yanında, ezilenin yanında, ezene karşı olmalıdır. Halkının dertlerini dile getirmiyorsa, halkına kılavuz olmuyorsa, yol gösterip çıkış yolları önermiyorsa, haksızlık karşısında susup bir kenarda bekliyorsa o zaten halkın değil düzenin ozanıdır tabi ozan denirse. Bu nedenledir ki! Halkın ozanı sosyalist olmalıdır. Tavrını haklıdan, ezilenden, üretenden yana koymalıdır.
Kalemi kılıçtan keskin olmalı
Halkın dertlerini yazmalı ozan
Bu faşist düzene küskün olmalı
Oynana oyunu sezmeli ozan

 Süleyman Zaman(İstanbul)  Halkın ozanı; isminde de belli olduğu gibi, halkının duyuncunu, yaşama karşı direncini, toplumsal mücadelesini, yaşamın çetrefilliğini, yaşam karşında uğradığı çaresizliğini, acısını, kederini, sevincini, ağıtlarını, sevdasını… Vs. halk gibi düşünen ve halk gibi algılayan ve de halkın anlayacağı bir dille halka sunan bir halk öncüsüdür.   

            O halde Halk Nedir: bunu yanıtı verilmeden yukarıda ki tanımı anlamak olası değildir.

            Halk; bir anlamıyla, bir ülkenin toplam nüfusunu oluşturan insanlar topluluğudur. Ama bu eksik bir tanımdır. Çünkü burada sınıfsal bir tanım bulunmamaktadır. Çünkü bir toplumsal yapıda bütün insanlar aynı konumda, aynı düzeyde ve aynı sınıfsal yapıda bulunmamakta; üretim ve tüketim aşamasında eşit koşullarda olmamaktadır. Burada Marksist tanım halk kavramını çok daha geniş bir çerçeveye oturtur. Buna göre Halk, belirli bir dönmede, bir ülkenin gelişmesine, ilerlemesine, büyümesine, evrilmesine… vs. işlevsellik kazandıran büyük insan topluluklarına denir. Halk gerektiğinde devrimci ve değişimcidir. Öyle bir süreç yaşanır ki gerici ve tutucudur. Ama ne olursa olsun; birbirine görece olarak daha yakın olan ve farklı sınıfsal konumda bulunan insan topluluklarının ortak değerlerde bir araya gelmesiyle halk oluşur. Burada temel kıstas, halkın sisteme egemen olmayanlardan oluşmasıdır.

           Bir yanıyla Halk, yönetenlerin ve egemenlerin dışında kalan büyük topluluktur. Halk; işçiler, emekçiler, üreticiler, çiftçiler, meslek sahipleri, öğrenciler, emekliler, çalışamayacak konumda bulunan çocuklar ve hastalar….v.s.’den oluşur.

            Egemenler ise, tüm bu kesimleri sömüren, kaynak aktarımında bu kesime düşen kaynakları kendisine katan; bu nedenle de halkın yoksullaşmasını, açlık ve yoksulluk içinde kalmasını, yoksunlaşmasını, büyük sorunlarla baş başa kalmasını, işsiz olmasını, sefalet çekmesini…v.s. sağlayan kesim sisteme egemen olan sermayedar ile onların yararına yönetimde bulunan kesinlerdir.

            Bir yandan, büyük kazançlar elde eden, büyük varlıklar içinde yaşayan, lüks tüketim içinde bulunan, savurganlığı, tutumsuzluğu, bol bol harcamayı ilke edinen.. sistemin egemenleri; diğer yandan her türlü olumsuzluğu yaşayan büyük halk çoğunluğu..

            Bir ozanın bu gerçekliği çözümledikten sonra, tarafını belirlemesi ve hangi kesimin sözcüsü olması gerektiğini kararlaştırması gerekmektedir. Bunu daha iyi anlayabilmemiz için “ozan” sözcüğünün tanımını yapmamız gerekmektedir.

            Ozan, kendini aşan, bütünselliği özünde kavrayan, tekilden bütünselliğe, bütünsellikten tekile ulaşabilen filozofik bir düşün yapısı gösteren ve toplumun değer yargılarını kendinde toplayan, mevcut değer yargılarını geleceğe taşıyan, ortak aklı, ortak duyuncu, ortak yargıyı… Vb. özünde taşıyan insan olduğunu söylemek olasıdır.     

            Ozan, ortalama insandan çok daha üstün nitelikleri kendinde barındırır. Ozanda zekice bir kavrayış, üstün bir sezgi ve algılama gücü, sonsuzca bir imgelem, olayları bütünselliği içinde görme, cesurca bir yaklaşım, kokusuz bir davranış, sorumluluk içinde bir yaklaşım, duygularda aşırı bir coşku ve sürekli üretim ve yaratma işlevi bulunur.

             Ozanlar toplumu ve doğayı iyi gözlemleyen kişilerdir. Bunlar kişilerin davranış biçimlerinin ve farklılıklarının neden ve niçinlerini sorgulayan ayrıcalıklı insanlardı. Ozan kişiler yaşadıkları çevrede meydana gelen olgu ve olaylara yorum getiren ve ortalama bilinç düzeyleri ve ezber yetileri diğerlerinden ileride olan kişi özelliğini taşıyorlardı.

            Ozanlar, aynı zamanda doğaçlamaları ve bellekleri güçlü, söz dağarcıkları geniş ve sezgisel yetileri iyi olan kişilerdir.

              Ozanlar yaşadıkları dönemin en bilge kültür adamı ve önderi olmuşlardır.

             Ozanın temel besini söz ve bu sözlerin taşıyıcısı ise bellektir.

            Bu nedenle ozanlığı var eden en önemli olgu onun söz kültürüne sahip olması ve ürettiği dizeleri bellekle geleceğe taşımasıdır.

            Ozanlar tarihsel süreç içinde farklı görevlerde de bulunmuşlardır.

            Ozanlar her şeyden toplumun ileri gelen insanıydı. Toplumda becerikli, zeki, algı gücü üst düzeyde olan, üretken ve aklıyla kendisini topluma kabul ettiren insanlar aynı zamanda o topluluğun önderi ve ortak aklını da yansıtan bir kimlik kazanıyorlardı. Bu tür kişiler topluma önderlik yapıyorlardı.

        Ozanlar tüm toplumsal olguları, halkın kendilerini savunmak için yaptıkları başkaldırıları egemen olanın aleyhine olacak biçimde hep dile getirdiler. Halkın sesi, kulağı, gözü oldular. Bundan dolayı da egemen yönetim (Selçuklular, Osmanlılar…) ve bu kesimi destekleyenler Ozanları geveze, boş konuşan, aylak, avare, asalak... Vs. şeklinde değerlendirmişlerdir. Zamanla ozan sözcüğünü kullanmayıp, bu sözcüğün yerine Âşık sözcüğünü kullanır olmuşlardır. Ozanın içeriğini, anlamını değiştirmek; ona yüklenen sıfatların içini boşaltmak amacıyla yapılan bir terciydi bu.

           Ozanların gönlü geniş, duyarlılık seviyeleri yüksek ve sezgisel güçleri de üst noktada bulunur. Bundandır ozanların coşkulu olması. Ozan, kaynağına akan bir ırmak gibidir. Kendi özünü ve geldiği kaynağı sürekli kurgular. Tanrı+Evren+İnsan üçlemesinde, kendisinin nerede ve nasıl yer bulduğunu sorgular. Bulunduğu toplumun dirimsel ve tinsel değerlerini gözlemler. Olgu ve olaylardan etkilenir ve beynindeki sözcükler bilincine yansır ve bu sözcükler dize olur dış dünyaya akar. Artık bu dizeler ozanın olmaktan çıkar. Bu dizeler ağızdan çıktıktan sonra tüm insanlığa mal olur.

           Ozan, haksızlığa, yolsuzluğa, ikircikliğe, düşmanlığa, onursuzluğa ve onca olumsuzluklara karşı isyan eder ve bu tür olumsuzluklara var gücüyle karşı koyar.     

           Ozan, hatır gönül dinlemez. Sözlerini özgürce ve korkusuzca söyler. Tinsel doyumluluğa ulaşan ozan, coşarak, taşmak ve çağlamak ister. Bir ozan coşkun konumdayken yerinde duramaz, heyecanlıdır, rüzgâr gibi hareketlidir. İşte bu durum onun enerjisini açığa çıkarmaya iter. Ozan bu itici enerjiyle bilincinde ki söz öbeğini dışarı yansıtır.

            İnsanlık var olduğu; doğal felaketler ve toplumsal eşitsizlikler devam ettiği sürece ozanların da bu işlevleri devam edecektir.

             Yukarıdaki anlatımlardan da yararlanarak ozanlığı söyle tanımlayabiliriz; ozan; bir toplumun kültürel edinimlerini, özlemlerini, geleneklerini, göreneklerini, acılarını, sevinçlerini, ağıtlarını, oyunlarını, halaylarını, zenginliklerini, yoksunluklarını, yoksulluklarını, isyanlarını, kızgınlıklarını, kahramanlıklarını, kavgalarını, dramlarını, çaresizliklerini, doğal afetlerini, kazanımlarını, yitirdiklerini, elemlerini, kederlerini, düşkünlüklerini, sevgilerini, aşklarını, sevdalarını… Vb. çoğunlukla saz eşliğinde dile getiren bilim insanlarıdırlar. (Süleyman Zaman; Mahzuni Felsefesi; Can Yay. 2003)

           Ozan bedel ödemeyi gerektirir.

Ozan, dış dünyanın gerçekliğini yansıtır.

Ozan olaylara nesnel bakar.

Ozanın asıl gıdası halktır.

Ozan olayları toplumsal açıdan ele alır.

Ozan yaşadığı dünyayı gerçek olarak görür ve yaşanılan olayları ve olguları akıl ölçeğinden geçirir.

Ozan, soyut kavramları, yaşadığı gerçeklerle ilişkilendirerek aralarında ki bağı kurmaya çalışır.

   Ozan, aynı zamanda bedel ödeyen insandır. Ozanların bedel ödemesinin nedeni, egemen anlayışlara, baskıcı yönetimlere, zalimlere, sömürücülere, doymak bilmeyen açgözlülere… karşı oluşlarındandır.

Tüm bu sömürü, savaş, düşmanlık, acı, üzüntü, keder, açlık, yoksulluk ve dünyada var olan eşitsiz gelişme ve özgürlük sorununun yaşanıyor olmasının; etnik ayrışımların artmasını, cemaat ve tarikat kültürünün gittikçe ivme kazanmasının, kaynakların adilce pay edilmemesinin… v.s temel nedeni doymak bilmeyen ve paylaşım duygusunu yok sayan kapitalizmdir. Bundan kurtuluş yok mudur? İnsanlığın bu cancgıl kapitalimden kurtuluşunun yolu ve yöntemi vardır. Tarihin diyalektiğinin varlaştırdığı karşıtlık içinde çözüm sosyalizmdir. Peki Sosyalizm nedir?

Kısacası, toplumculuktur. Yani bireyein, sermayedarın çıkarını değil; tüm toplumun, tüm halkın, tüm insanlığın çıkarını gözeten ve paylaşımı ilke edinen; kaynakların adil dağılımını sağlayan ve sonuçta insanı temel alan bir toplumsal yapıdır.

Sömürücülerin ortadan kaldırıldığı;

Üretimin planlandığı;

Tüketimde adil paylaşımın sağlandığı;

Herkesin üretime katıldığı;

İnsanların gelecek korkusu yaşamadığı;

Doğayı doğru ve bilimsel bir yöntemle kullandığı;

Sağlığın, eğitimin, konaklamanın… vs. ücretsiz olduğu;

Açlığın, yoksulluğu ortadan kaldırıldığı;

Geliştirici, ilerletici, değişimci ve dönüşümcü bir kültürel eğitimin verildiği;

Bilimin ve aklın egemen olduğu;

Dünyasal yaşamın önemsendiği;

Eğitimin üretim için yapıldığı;

Barışın ve güvenin egemen olduğu;

Halkın yönetimde bulunduğu;

Tüm üretici güçlerin ve tüm insan topluluklarının ortak değerlerde birleştiği;

Paylaşımın ve sevginin egemen olduğu;

İnsanların gereksiniminin karşılandığı ve üretimin bir organizasyon içinde yapıldığı;

Kimsenin kimseyi sömürmediği;

Kamu ekonomisini uygulandığı…… bir toplumsal yapıdır sosyalizm.

           Şu kavramlara baktığımızda, ozanların sosyalist bir duruş göstermeleri gerekmektedir. Neden? Çünkü sosyalizm tüm bu olumsuzluklara karşı seçenek sunan ve sömürücü kapitalizmin ve yok edici emperyalizmin ortadan kalkmasını sağlayacak olan temel toplumsal yapıdır.

            Ozanlar, ezilenlerin, sömürülenlerin, horlananların, dışlananların, yoksulların, üretenlerin, hak arayanların…v.s. sözcüleridirler. Bu anlamda bir ozanın Sosyalist olması onun işlevselliğine uygun düşmektedir.

            Zaten yukarıda sözü edilen olumsuz değerlere karşı olmayan bir ozan, halkın ozanı olamaz.

Bu anlamda halkın ozanı Sosyalist Olmalımıdır?

Çünkü, ozanlar muhalif duruş sergileyen halkın sözcüleridirler. Günümüz dünyasının başat konumda bulunan egemenleri kapitalistlerdir. Egemen olanlarla, egemen olmayanlar arasında ki çatışmada ozanlar, egemen olanlara karşıdırlar. Ezilenlerin ve sömürülenlerin safında olmalıdırlar.

Bu anlamda günümüz dünyasının egemeni kapitalizmin karşıtı, sosyalizmdir.

O halde gerçek halk ozanları sosyalist olmalıdırlar.

   Vedat Koparan(Kayseri)Kişinin kendini nasıl gördüğüyle ilgili bir durum. Kişi kendine sosyalist diyorsa ona göre düşünmek ona göre olmak ve davranmak zorunda.
Bütün ozanların sosyalist olması elbet büyük bir kazanımdır olması istenirde.
Sosyalist olmaları yinede her ozandan illa sosyalist olsun dayatarak demekte pek doğru olmaz.
Eğer ozan sosyalistse halkının her şeyiyle ilgilenip bilgi becerisiyle bunu dile getirebilmelidir ve de dile getirmesi yetmez siyasi kişiliği gereği dünya görüşü çerçevesinde halkının bilincini yükseltmesine de katkı vermelidir.
Kişi vardır sosyalistçe şeyleri dile getirir bunun oraya vardığının bile farkında değildir.
Kişi vardır sosyalist olmadığı halde toplumsal duyarlılığı gereği toplumsal sorunları dile getirebilir.
Bunlar önemli ve değerlidir böyle kişileri daha ileri gitmeleri yönünde kazanmak geliştirmek gerekir. Kısaca soruna ilk anda aklıma geleni yazdım dilerim uygundur dost sevgimle kolay gelsin başarılar can kardeşim

    Ali Rıza Özkan(İstanbul)Evet, eğer ozan kendisini "halkın ozanı" olarak tanımlıyorsa, sosyalist olmalıdır.

İnsanlığın her döneminde gücü elinde bulunduranlarla uzlaşmayan ozanlar oldu. Bu ozanlar çoğunlukla herhangi bir çıkar beklentisi olmadan, sadece gerçeğin yanında olmak adına, ezilenlerin yanında yer aldılar. Ancak, ilk kez Karl Marks'la birlikte, ezilenlerin zulme başkaldırıdan daha fazlasını yapabilecekleri, kendileri için bir dünya tasarlayabilecekleri bir önerme olarak ortaya kondu. Bu önermenin adı sosyalizmdir. Halkının yanında yer almayı ozanlık kimliğinin başına yazan her ozanın baskı ve sömürünün olmadığı başka bir dünyanın mümkün olduğunu halkına anlatmak mecburiyeti vardır.

 Mürsel Adıgüzel(İstanbul) Değerli okuyucular. Halkın ozanı sosyalist olmalımıdır düşünce sorusuna geçmeden önce, “sosyal ve anti sosyal” olmanın alt yapısına bakmamız lazım. Bir insanın adam olabilmesi, anne karnından başlayan ve yedi yaşına kadar karakter ve kişiliğini tamamlayan, on sekiz yaşına gelinceye kadarda, pozitif bilimin ışığında eğitim öğretimini gereğince yerine getiren kişi, toplumsal değerleri sahiplenen kişidir. Bu tarz yetiştirilmiş olan adamların içinden Halk Ozan’ları da çıkar. İkinci olarak da negatif yetiştirilen ve anti sosyal olan insanlardan da ozan çıkar. Ama Halk Ozanı çıkmaz. Bakın her iki düşüncenin alt kimliği insandır. Üst kimliği ise, birisi Sosyal olan, adam gibi adam dediğimiz, diğeri ise sosyal olmayan insan olarak kalandır.

Burada düzene bağlı sınıflandırmayı yaptığımızda, halkın ozan ile sosyalizm arasındaki bağlantı nedir? Halk ozanı sosyalist olmalımıdır? Sorusuna yanıt ararken, birinci paragrafta belirdiğim kıstaslara bakmak gerekir. Sonrasında, sosyalizm nedir ki halkın ozanı sosyalist olsun. Çok kısa bir tarifle, Sosyalizm üretimi üretenlere, üretim araçlarını kullandıran bir sistemin adıdır. Bu üretimden doğan paylaşımı da hakça paylaşımını sağlayan sistemdir

Ozan gerçeğin adamı olması, halkının sorunlarını kendi sorunu gibi algılaması açısından, bu sisteme en yakın olandır. Kötü düzenle de barışık olmayandır. Bence, “Halk Ozanına” ad koymaktan ziyade, onun gerçeklerle örtüşen yanlarını görmemiz gerekir. Şöyle ki, Halk Ozan’ı halkının gözü ve kulağıdır. Dili doğrudan yana söyleyen, sazının namesiyle de o doğruyu yansıtandır.

Kısaca ben Halk Ozanlarına hak etmediği bir gömlek giydirmek istemiyorum. Adı hak ettiğiyle anılacaktır.

 Hasan Aksu(Almanya)Halk ozanı halkın ozanıdır, dünya halklarının ozanıdır. Halkının yanında sınırlar tanımayan sesi, yüreği, halkının susmayan, susturulmayan ve para ile satın alınmayan, halkına hizmet eden, son nefesine kadar halkının içinde olan halkından geldiğini ve halkından hakka, yürüyeceğini alnının akıyla yürüyeceğini iyi bilmek zorundadır. Sosyalist evrensel kültür ve sanatıyla saygısı olan emeğinde üstünlük gösteren üreticiliğiyle, halkını saptırmayan.

Doğrulardan ayrılmayan, boynunda kılıç olsa da dara yürüse de korkmayan insanlık mayasında insanları,  yetmiş iki milleti bir gören gözeten, boş hayaller peşinde olmayan dünyada güneş olmalıdır gözlerde ışık olmalıdır, kara zihniyete izin vermeyen, faşist olmayan, gerici olmayan, Oportünist, feodalist olmayan ve diktatörlerin yandaşı, maşası olmayan ve katil Amerika’nın

Yanında yerini almayan, devrimci olmalıdır.

 Sosyalist ozan, dünyada devrimcilerle el ele olandır, değerleri bilen gören gözeten kaybettirmeyen, sosyalist ozanlığının yanında dünya

Sairi olmalıdır. Ülkesinde ve dünyada; dünya halkları için emek vermiş üretken olmuş olanıdır. Şair, Nazım misali yüreğiyle, kalemiyle, örneğin ozanlar; ozan Emekçidir ozan Şahturnadir, ozan

Mehmet Erdogmuş’dur ve ozan zamani’dir. Nice ozanlarımızı söylemekle onur gurur şeref duyarım. Ve en büyük yedi ozanlarımızda bizdendir teniyle teriyle yoluyla günümüze ışık tutanlar. Şu an gönlümden geçenleri yazabildim      

Gerçeği söylemekten kaçınıyorlar. Çekiniyorlar ve korkuyorlar, sindirilmeye çalışılan, küçümsenen, yeri yurdu olmayan diye atlandırdıkları ozanlar, halen vatan haini gösterilen ozanlarımız, daha ciddi daha vatanına halkına bağlı, kendini ispat etmiştir. Gerçeğe şahit olan halkımız, her gün yalancının yalanına inanmamaya başlamıştır. Yalancının kanlı siyasetine alet olmayan ozanlarımız, gerçeğe ışık olmuş ve ışık tutmuştur. Sistemin bozukluluğundan yararlanmamış adaletsizliğin bilmiş başkaldırmış ozanlarımız. Çağ dışı haksızlığa, adaletsizliğe boyun eğmemiştir, sosyalist düşünen fikirleri benimsemiş, halkına önderlik yapmış halkının baş tacı olmuş ozanlarımız, dünya halkları gözünde daha değer kazanmış, asalak boş zihniyette olmamış, sınıf bilincini iyi bilmiş, kültürel bozuklukları iyi bilmiş ve kültürel çalışmalarıyla toplumları yaklaştırmış, düşünebilen düşüncenin yolunu açmış, aydın olmanın canlı sanatını savunmuştur. Bozuk Amerikan kültürüne karşı durmuş ve paranın her şeye egemen olamayacağını bildirmiş, İnsanin parayı kazandığını, çalışanın alın teri dökeninde insan olduğunu, haklarının gasp edilmeden geri dönmesini savunan, açlığın ve susuzluğun ve adaletsizliğin alınyazısı olmadığını, kurtuluşunun kendi elinde olduğunu benimsemiş benimsetmiştir. İste bu nedenle halkın ozanı olmak sosyalist Ozan olmaktan, devrimci ozan olmaktan geçer. Laik ve çağdaş anlayışın kara zihniyet olmadığını olamaya-cağını savunmuş ve ikinci sınıf insan olamayacağını savunmuştur.

 Ozan ŞahGül (İstanbul)Ozan dediğimiz zaman, halkın

Sorunlarını dile getirendir. Yani halkın temsilcisidir.

Sermayenin değil.

Ondan dolayıdır ki ozan sosyalist olmak zorundadır.

Sistemi savunuyorsa ozan kılıklı canlı,

o zat zaten sistem yanlısı sermayeyi savunan biridir

Evet, üstadım benim kısaca ozan hakkında ki düşüncem

Yorumum bu.              

 Özlüyorum

Çook hem de çok özlüyorum
Paranın ortadan kalktığı emeğin hakim olduğu

Rekabetin olmadığı bir dünya özlüyorum.
Gerçek sevginin olduğu, insanın satılmadığı
Üretene halk, üretmeyene asalak denildiği
Alıp satmanın olmadığı, çağ dışı hapishanelerin kalktığı
Halkların kardeş olduğu ve de kendisini yönettiği
Bir dünya özlüyorum.
Hem de Çook çok özlüyorum...
Şair Şeref Öztürk (İstanbul)Halk başka şey değildir ki; halkın ozanı farklı olup farklı düşünebilsin. Biz de sınıf bilinci gelişmediği için halk kendi ozanı ile popüler kültür arasındaki farkı kavradığı zaman, ne sözleri ne müziği ile bize hitap etmeyen insanları sanatçı yada soytarı diye ayırmayı öğrenecektir.

Bu yüzden Halk ozanı sadece sanat değil mesaj da taşımak zorundadır. Halkına ve bilinçlendirmekle görevli olduğunun bilincinde olmalıdır.

Halk ozanı eşyanın tabiatı gereği sosyalist olmak zorundadır. Saygılarımla.

 Ozan Yavuz Seferoğlu (İzmit)Hep beynimi kurcalamıştır. Kendi kendime sordum. Halkın ozan ile sosyalizm arasındaki bağlantı nedir? Halk ozanı sosyalist olmalımı...

Evet, bilimsel tanım değil, anlaşılır bir dilde kısaca anlatmaya çalışayım. Önce sosyalizm nedir? Halkın ozanının burda ki görevi nedir?

Sosyalizm... Üretimin paylaşımının, üreten gerçek sahibinin lehine kardeşçe paylaşımıdır. Sömüren patronun yanında değil-üreten emekçinin yanındadır. Tüm üretim araçlarının üretenden yana olan bir kardeşçe paylaşımın olgusunun adıdır.

Peki halkın ozanının burda ki rolü nedir?...

Şöyle karşılaştıralım

 Halk ozanın gören göz den değil-görmeyen gözden yanadır. Çağlayan ırmaktan değil-kuruyan derelerden yanadır-duyan kulaklardan değil-duymayan kulaklara ses olmaktır-kalem tutmayan ellerde kalemdir. Dilsizlerin dilidir. Kaplanın karşısındaki ceylan yavrusunun yanındadır. Kartal-atmacanın karşısındaki guguk kuşudur. Gül bahçesindeki karanfil değil-karlı dağda kar altında yatan kardelendir. soflararda ballar-kaymaklardan değil kurumuş ekmekten mutlu olmasını bilendir. Kaşı gözü allı pullu sürmeli-ojeli ellerden değil-nasırlı ellerden yanadır.

Bu söylem uzar gider. Yani halk ozanı olanın değil-olacağın ardından gider. Hep engebelidir yolu, hep zordur onun yaşananın acımasızlığının karşısında durmaktır. Sevgisizliğin-uğursuzluğun-yolsuzluğun her türlü adaletsizliğin karşısında olmaktır.

Halk ozanı duygu ve düşünce insanıdır. Sezendir-yazandır-düşünendir sazı ile sözüyle topluma yön ve yol gösterendir. Dertlilerin-dermanı- güçsüzlerin gücüdür. Toplumun sesi ışığı-yoludur.

Halk ozanı toplumların oluşumundan bu güne kadar-gönül gözüyle

İnsanlara ve insanlığa-sevgiye-barışa kardeşliğe-hizmet etmiş ve halk davasında çarmıhlara gerilmiş-asılmış-yakılmış fakat mazlumun-haklının davasını kendine şiar edinmiş. Hiç bir maddi ve menfaatlere de nefsini teslim etmemiştir.

Onun için halk ozanı sosyalisttir-sosyalist olmalıdır. Çünkü paylaşmak-ben değil biz vardır felsefesinde-para değil Sevgi ve paylaşım vardır. Güçlü değil ezilen vardır. Tatlıdan değil, açıdan tat alandır. Halk ozanı. Şöyle bağlamaya çalışayım büyük ozan dizelerinde olduğu gibi.” Gün, gün ile barışmalı. Kardeş kardeş yaşamalı”.İşte halk ozanının özlemi arzusu şemalı budur...

Bu yolda yola düşenlere saygılar gönderiyorum. Yolları yolumuz olsun.

 Şeref Muş(Hollanda)Akordu tutmayan saza benziyor

     Ben düzenden düzen benden utansın

     Halkım işsiz sokaklarda geziyor

Ben düzenden düzen benden utansın

 Halk ozanı halkının kefili olanıdır.

Toplumsal düşünüp  toplumsal üretip toplumsal tüketimden yana tavır almalıdır.

Haksızlıklar karşısında susmayan, dürüstlüğünden, kişiliğinden, duruşundan, taviz vermeyendir.

Sosyalist halk ozanı, zorbaya, zulme, baş eğmeyen, el etek öpmeyen, toplumsal duyarlılığın sesi olandır. Halkını, toprağını tanıyan insana ve emeğe saygı duyandır.

Halk ozanı sosyaldir. Sosyalisttir. Halkının sosyal sorunlarına sahip çıkar, sözleriyle dile getirir.

Halk ozanı; yaratıcılığın, üreticiliğin, ürünü olandır. Kültür ve sanatın ilerlemesinde öncülük edendir.

Sosyalist Halk ozanı; sömürücülere, emperyalizme, halkını ve yurdunu satan, uşaklık eden, yöneticilerin korkulu rüyasıdır. Çünkü, namludan çıkan mermiye benzer, sazıyla sözüyle isyandır, isyankardır.

Halk ozanının okulu hayatıdır. Onun için halkının  ruhunu, acısını iyi bilir, halkının sevincini üzüntüsünü dile getirir.

Sosyalist halk ozanı halkının yetiştirdiği bir değerdir, erdemdir, doğup büyüdüğü toprağına benzer.

Halk ozanı sözlü edebiyatımızdır. Ömür boyu dinlediğimiz bir türküdür.

Sosyalist halk kültürünü yaratan tüm şairlerimizin duygu yüklü mayasına selam olsun.

Biz dünya ya gelirken bize kollarını açan kucaklayan ey hayat, bizim halkımıza ve yurdumuza olan aşkımızı tartacak kantarın var mı? Biz bire bin veren halkımızın ve çağımızın ozanlarıyız.

daha güneş tepelerden doğmadan
sevdalandım sevdalıyım dağlara
canlılar ilk nefesini almadan
sevdalandım sevdalıyım dağlara
 

Yusuf Ter :(İsviçre)Halk  dediğimiz zaman halkın haklarını korumak da  ona sahip çıkmakta halka öncülük edenlere  devrimci  sosyalist  terimini kullanırız  bu unvanı da halk kendi için bir şeyler yapanlara bu şanı verir  her kese  ne ozan denir nede sosyalist ve devrimci ön saflarda gözüküp  bir önceki günün hayatını hesaplar  ozansa çağın gerisini  günü  birlik  yaşananları ve geleceği  anlatır onun da gam vardır göz  yaşı vardır  açlık vardır  insani  duyguları vicdan  hesaplaşması  vardır halkın sorunlarını halka anlatandır ozan..

Kemal Kavak:(Avusturyaelbette sosyalist devrimci ve aydın olmalı korku diye birşey bilmemeli halk için herşeyi göze almalı halkın ozanı zaten ancak bunları yaparsa kendine halkın ozanıyım diyebilir,aşk meşk üzeri yanalra zaten halkın ozanı değildir aşk karın doyumuyor cünkü tabii sosyalist şiir ve türkülerde doyurmuyor ama hiç olmasa yol gösteriyor karın doyurmöak için hakkını almak için baş eğmemek için vs.  

 Halkın ozanı sosylist olmıldır ki halk ile birlik olsun beraber olsun halkı anlamak için halkın derdine kulak vermek için anlayıp halkın derdine çare bulmak için bir ozan sosyalist olmasa neye yarar ki .

 Ziyaretçi haberleri

 

"Ziyaretçi Haberleri" bölümünü, e-mağazanızın vitrini gibi işleyin. Sunmak zorunda olduklarınızı gösterin. Burası geçerli haberlerinizin, indirimlerinizin ve promosyonlarınızın sunumu için en doğru bölümdür.

 

 Halkın ozanı sosylist olmıldır ki halk ile birlik olsun beraber olsun halkı anlamak için halkın derdine kulak vermek için anlayıp halkın derdine çare bulmak için bir ozan sosyalist olmasa neye yarar ki .

Olur ise, neden sosyalist olmalıdır?

 

İbrahim Gençsoy(İstanbul)Halkın Ozanı sosyalist olmalımıdır; Halkın ozanı olmak için, halktan yana, haklıdan yana, emekçiden, üretenden, üretileni eşit paylaşımından yana olmalıdır. Halkın ozanı; halkının dertlerini dile getirmeli, yol gösterici, doğruları savunan olmalıdır. Ucunda zindan da olsa yağlı urgan da olsa doğruları haykırmalı, halkını aydınlatmalıdır. Sömürüye, faşizme, düzene karşı olmalı, haklının yanında, ezilenin yanında, ezene karşı olmalıdır. Halkının dertlerini dile getirmiyorsa, halkına kılavuz olmuyorsa, yol gösterip çıkış yolları önermiyorsa, haksızlık karşısında susup bir kenarda bekliyorsa o zaten halkın değil düzenin ozanıdır tabi ozan denirse. Bu nedenledir ki! Halkın ozanı sosyalist olmalıdır. Tavrını haklıdan, ezilenden, üretenden yana koymalıdır.
Kalemi kılıçtan keskin olmalı
Halkın dertlerini yazmalı ozan
Bu faşist düzene küskün olmalı
Oynana oyunu sezmeli ozan

   Süleyman Zaman(İstanbul)  Halkın ozanı; isminde de belli olduğu gibi, halkının duyuncunu, yaşama karşı direncini, toplumsal mücadelesini, yaşamın çetrefilliğini, yaşam karşında uğradığı çaresizliğini, acısını, kederini, sevincini, ağıtlarını, sevdasını… Vs. halk gibi düşünen ve halk gibi algılayan ve de halkın anlayacağı bir dille halka sunan bir halk öncüsüdür.

Etiketler

Etiket listesi boş.

Haberler

01.09.2011 00:02

Sosyalist Halk Ozanı: İhsani

  Eşitsizlik Zincirini Kırana Dek... Sosyalist halk ozanı: İhsani MUSTAFA DEMİR   Ozan İhsani ile Ağalı Dünya adlı kitabı aracılığı ile tanıştım.   İhsani Kitap şimdi hatırlayamadığım bir kanaldan elime geçmişti. O zaman köyümüzde ozan Hulusi Boran ile ortak olduğumuz bir...
31.08.2011 23:44

Sosyalizmin büyük şairi Pablo Neruda'nın Anısına...

  Gerçek şiir hem isyandır, hem isyankar!  Gerçek ozansa militan bir sanatçı! S. Aras   Toplumsal duyarlılığın yetkin bir ifadesi olarak şiir!    Aragon bir yerde "gerçek ozan doğuştan partilidir" der ve ozanların örgütlü toplumsal kimliğine vurgu yapar. Çağlar boyunca...

Sitede ara

İletişim

 

68 Den Günümüze Halkın Ozanının Dizeleri İle Sosyalizm

22.09.2011 16:26

NEDEN TIRSTIN BE YOLDAŞIM

  Hani senle biz yoldaştık burada Hep beraber bir kardeştik burada Mücadele verilecek sırada Neden tırstın söyle şimdi yoldaşım   Yüzeysel bakıp derine inmeyen Bu kavgada yanımıza gelmeyen Gerçek sosyalizme gönül vermeyen Neden tırstın söyle şimdi yoldaşım   Koyun gibi başa çoban mı...
17.09.2011 18:42

Sosyalist Düzen

   Sosyalizm anlatılmaz yaşanır Sosyalist düzene yürüyün canlar İnsanlık sevgiyi barışı tanır Sosyalist düzene yürüyün canlar   Kapital düzene deme zararsız Bu zalim düzene olma kararsız, Sağlığı parasız, eğtim parasız Sosyalist düzene yürüyün canlar   Bu zulümler bize neden? Ve...

Ozanlarımızdan şiirler

11.09.2011 23:28

Yusuf Ter

     YEŞİL CABIT  BEZİ  Ellerinde yeşil bez sallayanlar Sekiz yıldır suskun şimdi meydanlar Türbana özgürlük diye bağranlar Sekiz yıldır suskun şimdi meydanlar   Türban isteyenler kestiler şimdi Neden seslerini kıstılar şimdi  İktidar olunca sustular şimdi Sekiz...
11.09.2011 21:52

Dost Şeref

Tarih geçse bu simgeler anılır    Geleceğin özlemiyle yürüdük Bayrak gibi gençler darda sallanır Karanlığı aydınlatan mum idik Tarih geçse bu simgeler anılır   Kötü niyet cehaletin yoludur Kan davası intikamı doludur Karanlık yılların karakoludur Darağacında üç fidanım...

Ozanlarımızı Tanıyalım:

09.10.2011 16:54

Haydar Erdoğan ( Ozan Gümani)

   Ona Gümani Mahlazını Büyük ozanımız Aşık İhsani vermiştir. Haydar Erdoğan, KÜRECİK`li ... Yani komünist, sosyalist ve ulusalcıların yoğun çıktığı Malatya’nın bir nahiyesinden... 1950’de doğan ozan, liseye giderken ailesiyle Antep’e yerleşti. Burada aldığı curayla müziğe başlayan Haydar...
22.09.2011 16:07

Türkü Ana Şah Turna (Ozan ŞAHTURNA Ağdaşan

  Türkü Ana Şah Turna (Ozan ŞAHTURNA Ağdaşan)     Türkülerin anası, sazın, sözün usta yorumcusu, toplumsal aksiyonların öncülerinden özgün sanatçı, Yazar Ozan ŞAH TURNA Namı diğer Türkü Ana Şahturna) Maraş Sinemil kökenli, 1950 Sivas Gürün Kaynarca do- ğumlu. 10 yaşlarında saz...

Halkın Ozanı sosyalist Olmalı mı?

31.10.2011 22:05

Ozan Şafak Altun

  ‚Şafak Altun anlatamam halimi Bağladılar tutamadım dilimi Mazlum halk dediğim buldu zalimi Getirdi başıma başman eyledi‘   Halk Ozanı,  halka ihanet  edemez,  namert  değil, çıkar peşinde koşmaz,merttir. Halk Ozanı her zaman, her yer, her şart ve koşulda popilist...
24.10.2011 20:54

Ozan Sinem bacı

Değerli meslektaşım Kominist ozan ve tüm dostlar sizlerle ve sayfanızda olmaktan onur duydum.İlkelerinden ödün vermeyenler ikili oynamayanlar ve yalakalık yapmayanlar halkın yanında ,haklının yanında olan milliyetçi değil Devrimci olduğunu ve koministliğinden gocunmayan yiğit insanların olduğu...