Aşık Zamani

07.09.2011 21:48





 
Kır ve uzun saçları ile yılların eskitemediği Dersimli Ozan Zamani, 14 yaşından beri beste yapıyor. Kısa Bağlama’yı da kendisinin keşfettiğini söylüyor. 30 yıldır sürgünde yaşayan Zamani, “Türkülerim Türkiye’ye girdi, bir ben giremedim’’ diyor.

Sazı hayatının belki de en önemli parçası. Ozan Zamani, Dersim’in Ovacık kazasına bağlı Kuşluca (Derike Semikan) köyünde 1948 yılında dünyaya geldi. O da çoğu Kürt gibi iki doğum tarihi olduğunu biliyor. Birisi, anne ve babalarının söylediği, yılın herhangi bir vaktinde doğmuş olması, diğeri de ilkokula başladığında kimlik belgesi üzerine yazılı olan tarih.

Müzikle çok erken yaşta tanıştı. 11-12 yaşlarında saz çalmaya başladı. Saz birçok Dersimli gibi onun da hayatının en önemli parçalarından biri. Zamani, “Alevi inancından dolayı, nasıl ki her Müslümanın evinde Kur’an asılıysa, her Alevi evinde de saz asılıdır’’ diyor. Erken yaşta saz çalmaya başlamasının müziğe başladığı anlamına gelmediğini söyleyen Zamani, şunları anlatıyor: “Her Kürt gibi kuzuları otlatırken bazı melodilerle akşamı getirir, kendi kendime türkü söylerdim. 14 yaşımda ilk besteleri yapmaya başladım tabii aşk ve sevda türküleriydi bunlar ama Türkçeydi. 15 yaşımda tam sazı öğrenip misafir odalarında ve düğünlerde çalıp söylüyordum, o zamanlar Ovacık üzerine bir türkü yapmıştım.’’


30 yıldır sürgünde
Zamani, 1966’ya kadar hep ‘Akyıldız’ adını kullanmış. Ta ki 1966’da ilk plağı çıkıncaya kadar. İşte bu plak vesilesiyle adı Zamani olarak değişmiş ve bugüne taşınmış. Zamani, adını değiştirme nedenini şöyle ifade ediyor: “O zamanki halk ozanlarının isimlerinin sonu ‘i’ ile bitiyordu, bundan esinlenerek, ‘i’ ile bitsin diye Zamani koydum.’’ Uzun zamandır sürgünde yaşıyor. Dile kolay, 30 yıl. Zamani, sürgündeki yaşamını şöyle dile getiriyor: “30 yıldır sürgündeyim, türkülerim Türkiye´ye girdi bir ben giremedim. Bu çok acı bir şey, ilk 1966 yılında Alevilik üzerine deyişler okuyordum, 1974’te ‘Yılmaz Yılmaz’ türküsü ile bayağı tutuldum, İzmir, Söke, Sivas, Erzincan, Dersim, Samsun, Trabzon ve başka şehirlerdeki konserlerden dolayı epey mahkemeler açılmıştı. Yani 1974 yılında katıldığım tüm konserlerde hakkımda davalar açılmıştı ve tutuklanmam için karar çıkmıştı. Ben de bir gece vakti yurtdışına çıktım ama kendimi bir saniye bile Avrupalı hissetmedim, fiziken burdayım ruhum hep memlekette.’’

Sürgündeki yaşamı onu üzüyor. Bir gün mutlaka doğup büyüdüğü topraklara dönmek istiyor: “Önce doğup büyüdüğüm toprakların doyasıya havasını koklamak, avuçlarımla Munzur suyunu içmek, sırtımı bir ağaca dayayıp cigaramı yakarak doya doya Kürdistan’ın doğasını seyretmek… Özlemlerimin hangi birini söyleyeyim.’’ Devrimci türküler söyleme geleneğinin kendisine ait olmadığını mütevazi bir şekilde dillendiriyor Zamani: “Her dönemde devrimci ozanlar, zulme başkaldırmışlardır. Ben de çağımın sorunlarının farkına varmamla birlikte, kitleleri faşist düzene karşı türkülerimle uyarmaya çalıştım, türkülerle devrim olmayacağının farkındayım. Benim ve benim gibi ozanların yaptığı şey, devrimci türkülerle kitlelerin ruhunu diri tutmaktır.’’

‘Şarkılar yumuşatılmış’

Ozan Zamani, şimdilerde muhalif müzik yapanları ‘şarkıların içeriğini yumuşatmakla’ eleştiriyor: “1980’den sonra söylenen türkülerin içeriği biraz yumuşatılmış, küçük burjuva entelektülleri tatmin edecek düzeye çıkartılmıştır. Yani devrimci türkülerin içeriği yumuşatılmıştır. Genel anlamda hiçbir sanatçıya söylemiyorum. Kısacası Türk cephesi böyledir.’’

Kürt müziğini de değerlendiren Zamani, dengbêjlerin otantik Kürt müziğinin temsilcileri olduğunu söylüyor ve ekliyor: ”Günümüzün sanatçıları bunu alıp modernleştirirlerse müzik gelişimine hizmet ederler. Tek seslilikten, çok sesliliğe geçebilirler. Otantik Kürt müziği biraz geride kalmaktadır. Kürt müziğinde çağdaş olmaya ihtiyaç vardır. Kürt müziği aynı yerde çakılıp kalmamalıdır.’’

Kürt doğdu Türk büyüdü

Zamani, her halkın kendi değerlerini yaşatmasından yana olduğunun altını çizerek şu ifadeleri kullanıyor: “İnkar politikasıyla dünyanın hiçbir yerinde sonuca gidilememiştir. Ben Kürt doğdum, Türk büyüdüm ve Kürt oldum. Biz kendi tarihimizi sonradan öğrenen bir halkız. Kürdistan’la yola çıkmadık ama baktık ki tarihimizle yoğunlaşmaya başladık. Çünkü Türk devleti öyle bir düzen kurmuş ki; onlara göre Türkün dışında o topraklarda kimse yok. Böylece epey zaman kaybettik.’’


Zamani kaç eser yaptığını hatırlamıyor. Ama sanat yaşamında üç dönem geçirdiğini söylüyor. Birincisi çocukluk, gençlik ve sevda üzerine. İkinci dönem deyişler dönemi ve 1966-1970 arası. Devrimci-sosyal içerikli eserler yarattığı 1970’den günümüze kadar olan süreyi ise üçüncü dönemi olarak ifade ediyor. Zamani’nin Kısa Bağlama’yı keşfettiği söyleniyor. Bunu ispatlamak için yazılı bir belgesinin olmadığını söyleyen Zamani, hafif bir gülümseme ile “ama şahitlerim var’’ diyor ve hemen aklına gelen ilk ismi söylüyor: Ozan Emekçi.

‘Beni rüyanda görme’

Zamani bizimle unutamadığı bir anısını da paylaşıyor: “Sanırsam 1984’tü. Emekçi’yle Almanca kursuna başladık. Yılmaz Güney´in vefat ettiğini bir gün önce duymuş, bana ‘Zamo rüyamda Yılmaz Güney’i gördüm ölmüş’ dedi. Akşam oldu haberleri dinledim; Yılmaz Güney ölmüş. Aradan birkaç ay geçti yine bir sabah karşılaştık. ‘Bugün rüya gördüm Cigerxwun ölmüş’ dedi. Sonra duydum ki Cigerxwun da ölmüş. Aradan bir hafta geçmedi ki yine geldi bana, ‘Zamo bu gece seni…’ der demez ağzını kapadım. Diyecekti ki ‘seni rüyamda gördüm’, ‘yok kardeş rüyanda iki kişi gördün öldüler. Yok! beni görme. Kimi görüyorsan gör ama beni görme demiştim. Emekçi beni rüyasında görseydi çoktan ölmüştüm.’’
 


 

Sitede ara

İletişim

 

68 Den Günümüze Halkın Ozanının Dizeleri İle Sosyalizm

22.09.2011 16:26

NEDEN TIRSTIN BE YOLDAŞIM

  Hani senle biz yoldaştık burada Hep beraber bir kardeştik burada Mücadele verilecek sırada Neden tırstın söyle şimdi yoldaşım   Yüzeysel bakıp derine inmeyen Bu kavgada yanımıza gelmeyen Gerçek sosyalizme gönül vermeyen Neden tırstın söyle şimdi yoldaşım   Koyun gibi başa çoban mı...
17.09.2011 18:42

Sosyalist Düzen

   Sosyalizm anlatılmaz yaşanır Sosyalist düzene yürüyün canlar İnsanlık sevgiyi barışı tanır Sosyalist düzene yürüyün canlar   Kapital düzene deme zararsız Bu zalim düzene olma kararsız, Sağlığı parasız, eğtim parasız Sosyalist düzene yürüyün canlar   Bu zulümler bize neden? Ve...